GÖÇ sorunu sanırım ilerleyen süreçlerde...
“Ulus Devletlerin” en büyük sorunu olduğu gibi...
Açmazı da olacak.
Göçmen...
Mülteci...
Sığınmacı...
Misafir...
Hangi devletarası hukuki statüde ise...
Ona göre o ülkede bu kişilere muamelede bulunulur.
Kendi açımızdan bakarsak...
Bizim senelerdir bir “misafir” sorunumuz var.
Suriye’deki iç savaştan kaçan; canlarını zor kurtaran Suriyelilerin ülkemizde misafir edilmeleri zaten kimi zamanlarda tartışmalara neden oldu/olmuştu.
Gerçekçi açıdan bakıldığında...
Siyasi, ekonomik ve doğal afet nedenleriyle Türkiye’ye gelen bölge ülkelerinden insanların, kendi başlarına yani “kaderlerine” terk edilmeleri de başlı başına bir sorun... Vicdanî bir hadise. Kırılma riski çok yüksek bir fay hattı...
Göçler yoluyla ülkemize yasal ya da yasa dışı yöntemlerle gelen Suriyeli, Afgan ve diğer uyruklardan insanların, memleketimizde barındırılmaları ve yaşamsal gereksinimlerinin karşılanması/karşılanmaması, yine başlı başına bir kırılma noktası olabilecek potansiyele haiz.
Öte yandan son günlerde, sosyal ağlardan “göçmen düşmanlığının” veya “ırkçılığın” manipüle edilerek, spekülatif yayın/yayımlarla köpürtülmesi de ayrıca bir başka sosyal kıpırdanmaya vesile olabilecek bir risk algısı.
Ne yapmalı?
Bunu da biz bilecek değiliz. Mesela, bizim bir meclisimiz var hani atıl olarak bekleyen... Tüm siyasal aktörler bir araya gelerek, bir çözüm noktası oluştursalar, fena mı olur?
SON YAZILAR