ALEV ALATLI, VEFATININ BİRİNCİ YILINDA EYÜPSULTAN’DA ANILDI

"Vicdanın ve Hakikatin Kahramanı" başlığıyla gerçekleştirilen anma etkinliğinde, Alev Alatlı’nın edebi ve entelektüel mirası ele alındı.

Alev Alatlı, Vefatının Birinci Yılında Eyüpsultan’da Anıldı

Mütefekkir ve yazar Alev Alatlı, vefatının birinci yılında Eyüpsultan’da bulunan Yeni Dünya Vakfı’nda düzenlenen programla rahmet, hürmet ve muhabbetle anıldı. "Vicdanın ve Hakikatin Kahramanı" başlığıyla gerçekleştirilen anma toplantısının konuşmacısı Yayıncı-Yazar Cevat Özkaya oldu. Özkaya, Alatlı’nın düşünce dünyamızdaki seçkin yerini anlatarak, hatıralarını ve yazarın hizmetlerini dinleyicilerle paylaştı.

"Dil Davasını Kaybettik"

Cevat Özkaya, Alev Alatlı'nın edebiyat ve düşünce dünyasında önemli bir iz bıraktığını belirterek, onun dilin korunmasına verdiği önemi ve cesur fikirleriyle tanındığını ifade etti. "Alatlı, dilin zenginleşmesi gerektiğini savunuyor, ancak bu konuda büyük bir kayıp yaşandığını düşünüyordu. ‘Her yazar okunmak ister, ama biz bu dil davasını maalesef kaybettik’ diyerek Türkiye’deki dil sorununa dikkat çekiyordu." dedi.

Alatlı'nın, Pınar Yayınevi bünyesinde dünya klasiklerinin çeviri sürecinde yer aldığını hatırlatan Özkaya, onun Türkiye’de çeviri konusundaki eksiklikleri sıkça dile getirdiğini ve dil bilinci yüksek bir yazar olarak bu alanda büyük bir hassasiyet gösterdiğini vurguladı.

Filistin Davasına Adanmış Bir Kalem

Özkaya, Alev Alatlı’nın Filistin meselesine duyduğu hassasiyeti de anlatarak şunları söyledi:

"Edward Said’in 'Oryantalizm ve Filistin Sorunu' gibi önemli eserlerini Türkçeye kazandıran Alatlı, Filistin davasına verdiği desteği her fırsatta dile getiriyordu. Çeviri için teklif edilen ücreti kabul etmeyen Alatlı, ‘Ne parası evladım, Filistinliler canlarını veriyor’ diyerek bu konudaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştu."

Çalışmaları, Filistinli yetkililerin dikkatini çekmiş ve 1986 yılında Filistin lideri Yaser Arafat tarafından madalya ile onurlandırılmıştı.

Filistin halkına olan duyarlılığını vurgulayan Özkaya, "Filistinli bir annenin 'Ben 6 çocuk doğurmak zorundayım. Çocuklarımız bize baksınlar ve burada kalsınlar, buradaki mücadeleyi devam ettirsinler diye.' sözlerini sıkça alıntılardı. Bu, Alatlı’nın Filistin halkının yaşadığı zorlukları derinlemesine hissettiğini ve onlara olan duyarlılığını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Cemil Meriç ile Fikir Tartışmaları

Alatlı’nın düşünce dünyasını şekillendiren isimlerden birinin Cemil Meriç olduğunu belirten Özkaya, yazarın Meriç’e duyduğu saygıyı şu sözlerle anlattı:

"Alev Hanım, Cemil Meriç’e büyük saygı duyardı, ancak onunla her zaman cesurca fikir tartışmalarına girerdi. Katılmadığı noktalarda lafı eğip bükmeden 'Hayır, katılmıyorum' diyerek düşüncelerini savunurdu."

Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan liyakat eksikliğine de dikkat çeken Özkaya, "Alev Hanım çok disiplinli ve güvenilir bir insandı. Ona verilen hiçbir görevi suistimal etmezdi. Düşünceleri ve eserleriyle Türk fikir dünyasında derin izler bıraktı. Yerli ve millî bir duruş sergileyen, ilkeleri doğrultusunda hareket eden önemli bir entelektüel olarak hatırlanıyor." dedi.

Batı’yı Anlayan Ama Kendi Topraklarına Bağlı Bir Entelektüel

Alev Alatlı’nın Türkiye’deki sorunların duygusal reflekslerle değil, belirli bir sistem dahilinde ele alınması gerektiğini savunduğunu söyleyen Özkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Alatlı, Batı’yı sadece takip etmekle kalmayıp, bu dünyayı derinlemesine anlamış bir isimdi. Ancak Batı’ya entegre olmak yerine, vatanına bağlı kalarak yaşamayı başardı. Bu, onun düşünsel derinliğini ve uygulanabilir çözümler üretme kaygısını gösteriyor."

Batı’ya Karşı Cesur Bir Duruş

Cevat Özkaya, Alev Alatlı’nın Batı’nın Yahudi hâkimiyetindeki uluslararası basınını eleştirdiğini ve Filistinlilerin topraklarından sürülmesine karşı sert bir tavır aldığını belirterek, onun entelektüel kimliğini şu sözlerle özetledi:

"Alev Alatlı, edebiyat dünyasında kendini var etmek için karşılaştığı zorluklara rağmen cesur bir duruş sergilemiştir. Edebiyat tekellerine karşı sesini duyurmuş ve bu alandaki haksızlıkları dile getirmiştir. Her zaman haksızlık karşısında durmuş, asla susmamıştır."

Gazeteci-Yazar Mehmet Nuri Yardım ise programda yaptığı konuşmada Alatlı’nın "çok sağlam bir şahsiyete sahip olduğunu" belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"O, duruşundan ve fikirlerinden asla taviz vermedi. Anadolu’ya güveniyordu ve toprağına yaslanarak yaşamayı tercih ediyordu. Yüzünü Batı’ya değil, Doğu’ya dönerek halkıyla ve değerleriyle bağlarını korudu. Bu duruşu sebebiyle zaman zaman sanat dünyasındaki vesayetçiler tarafından dışlandı ama cesaretle mücadele etti ve bunda da başarılı oldu."

Kabri Başında Okunan Dua

Yoğun katılımla gerçekleşen programda dinleyiciler, soru ve katkılarıyla etkinliğe destek verdi. Katılımcılara Yeni Dünya Vakfı tarafından kitap hediyesi takdim edildi.

Programın sonunda, Alev Alatlı’nın Mihrişah Valide Sultan İmareti arkasındaki kabri ziyaret edildi. Burada Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, dualar okundu ve Fatihalar gönderildi.

İSTANBUL (UHA) - ÖZKAN KARACA

EKONOMİ