Türk Sağlık-Sen'den 2025 Toplu Sözleşme Talepleri: "Hak Arayan Bir Sendikayız, Valiz Dağıtan Değil"
Türk Sağlık-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Adıyaman Şube Başkanı Nejdet İrfan Tokur, sendikal mücadelelerini ahlaki ve ilkesel bir çizgide sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti. Tokur, "33 yıllık onurlu mücadelemizi, sendikal zemini kirletmeden ve değerlerimizden sapmadan sürdürmeye devam edeceğiz," ifadelerini kullandı.
"Promosyonla Sendikacılık Yapılmaz"
Sendikaların gerçek başarısının, toplu sözleşme masalarındaki somut kazanımlar ve ilkeli duruşla ölçüldüğünü vurgulayan Tokur, Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2002-2011 yıllarında memurun alım gücünün çok daha yüksek olduğunu hatırlattı. O yıllarda ortalama memur maaşıyla 2000 dolar alınabildiğini, ancak bugün bu rakamın 1200 dolara düştüğünü ifade etti.
Yetkili sendikaları sert bir dille eleştiren Tokur, "Promosyon, çanta, eşantiyon dağıtarak sendikacılık yapılmaz. Biz günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir sendikal anlayışın temsilcisiyiz," dedi.
2025 Toplu Sözleşme Öncesi Talepler
Tokur, Ağustos 2025’te yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde Türk Sağlık-Sen’in öncelikli taleplerini de kamuoyuyla paylaştı. Bu talepler arasında şunlar yer alıyor:
- Ek zam ve refah payı verilmesi,
- 3600 ek göstergenin tüm memurlara eşit şekilde verilmesi,
- Yardımcı Hizmetler Sınıfı'nın tamamen kaldırılması,
- Büyükşehirlerde görev yapan memurlara kira yardımı yapılması,
- Ek ödemelerin emekli maaşına yansıtılması,
- Dini bayramlarda tüm çalışanlara ikramiye ödenmesi.
"Biz eşantiyonla avutulan değil, adaletle büyüyen bir teşkilatız," diyen Tokur, sözlerini şöyle tamamladı: "Sendika; korkutarak değil, memura sahip çıkarak büyür. İlkeli sendikacılık bağımsızlık, adaletin teminatıdır. Çantayla değil vicdanla taşınan bu dava için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz."
Sizce bu tür sendikal talepler ve sendikaların duruşları, memurların genel refah düzeyini ve çalışma koşullarını ne ölçüde etkileyebilir?
ADIYAMAN (UHA) - RAMAZAN YAVUZ