Çekmece Mahallesi sakinleri, konteyner kentlerden Hanna Deresi’ne atık su bırakıldığını öne sürerek, yetkililere doğalarını koruma çağrısında bulundu.

Deprem sonrası birçok bölgede kurulan konteyner kentlerden biri de Çekmece Mahallesi’nde (eski adıyla Çekmece Köyü) oluşturuldu. Ancak bu geçici yerleşim alanlarının çevre üzerindeki olumsuz etkileri mahalle halkında büyük endişe yaratıyor. Cemil Meriç ve Pınarbaşı konteyner kentlerinden kaynaklanan atık suların doğrudan Hanna Deresi’ne bırakıldığı iddiası, halkın tepkisine yol açtı.

Hanna Deresi’nin Hayati Önemi

Mahalle sakinleri, Hanna Deresi’nin yıllardır bölgenin geçim kaynağı ve yaşam merkezi olduğunu vurguluyor. Dere, adını genç yaşta içinde boğularak hayatını kaybeden bir gelinin hikâyesinden alırken, aynı zamanda bölge halkının içme suyu, temizlik, balıkçılık ve tarımsal sulama gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Ancak deprem sonrası konteyner kentlerden kaynaklandığı öne sürülen atık suların dereye karışması, bu doğal güzelliğin yok olma tehlikesini gündeme getirdi.

Bir mahalle sakini durumu şu sözlerle ifade etti:
"Deprem sonrası zaten zor günler geçiriyoruz. Şimdi de yıllardır bizim için kutsal olan Hanna Deremizin kirletilmesine tanık oluyoruz. Yetkililerden acilen bu duruma müdahale etmelerini istiyoruz. Depremden sonra hayatımızda arta kalan az sayıdaki doğal güzelliğimizi bari koruyalım."

Yetkililere Çevreyi Koruma Çağrısı

Çekmece Mahallesi sakinleri, Hanna Deresi’nin doğal yapısının korunması ve konteyner kentlerden kaynaklanan atıkların arıtma sistemleriyle bertaraf edilmesi için yetkililere çağrıda bulunuyor. Halk, bu sorunun çözülerek, bölgenin çevresel ve ekonomik dengesinin korunmasını talep ediyor.

HATAY (UHA) - ERKAN KARATAŞ