ÇANAKKALE'NİN SUYUNU TEHDİT EDEN PROJEYE TEPKİ

Çanakkale’nin Merkez ilçesine bağlı Serçiler ve Terziler köylerinde, Koza Altın A.Ş. tarafından yapılmak istenen Altın-Gümüş Madeni Projesi bir kez daha halkın tepkisiyle karşı karşıya.

ÇANAKKALE'NİN SUYUNU TEHDİT EDEN PROJEYE TEPKİ

Üçüncü kez başlatılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında 30 Temmuz’da projenin "nihai" olarak uygun bulunduğu açıklandı. Karara tepki gösteren sivil toplum kuruluşları, Çanakkale Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi.

Çanakkale’de on günlük itiraz süreci başlarken, geçmişte yapılan tüm bilimsel ve kurumsal itirazların dikkate alınmaması, ÇED süreçlerinin “göstermelik” hale geldiği yönündeki eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. Konuyla ilgili yapılan basın açıklamasında, özetle şu görüşlere yer verildi:

“Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’na yalnızca 1.400 metre mesafede yer alan proje alanı, açık ocak madenciliğine uygun görülüyor. Halkın temel yaşam hakkı olan suyu tehdit eden bu durum, sadece çevre aktivistlerini değil, belediyeleri, sivil toplum kuruluşlarını ve yurttaşları da bir araya getirdi. Daha önce Kazdağları’nda Alamosgold’a karşı mücadeleyi kazanan Çanakkale halkı, bu kez de aynı kararlılıkla yaşam alanlarını savunacağını ilan etti.

Projeyle birlikte 93 hektarlık orman alanı yok edilecek, 23 hektarlık tarım arazisi tamamen ortadan kalkacak ve çok sayıda köylünün şahsi mülkü kamulaştırılacak. Bu durum, sadece doğanın değil, bölgedeki kırsal yaşamın da yok olmasına neden olacak. Asit maden drenajı ile açığa çıkacak ağır metallerin Değirmen Deresi, Sarıçay ve Atikhisar Barajı'na sızması halinde, hem yer altı hem de yüzey suları kirlenerek kullanılmaz hâle gelecek.

Kuraklığın etkisini yoğun şekilde hissettirdiği bugünlerde, Çanakkale barajlarındaki doluluk oranı yaz ortası gelmeden ciddi şekilde düşmüş durumda. Uzmanlar, su kaynaklarının bu kadar tehdit altında olduğu bir dönemde maden projesinin bölgede tarımı, hayvancılığı ve gıda güvenliğini geri dönülmez biçimde sarsacağını ifade ediyor. Halk, “bir avuç şirketin çıkarı için susuzluğa ve açlığa mahkûm edilmek” istemediklerini haykırıyor.”

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde toplanan yurttaşlar, dilekçeleriyle projeye itirazlarını resmi olarak iletti. Ancak kamuoyunda, diğer devlet kurumlarının da projeye “olur” vermesi derin hayal kırıklığı yaratmış durumda. Yerel halk, başta milletvekilleri olmak üzere tüm yetkilileri görevlerini yapmaya ve halkın yanında saf tutmaya davet ediyor. “Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz” diyerek seslerini yükselten yurttaşlar, ÇED sürecinin derhal iptal edilmesini ve projenin tamamen durdurulmasını talep ediyor.

 

UHA Haber Merkezi - SEZGİN AKKOYUN

EKONOMİ