Ordu’nun Kumru ilçesinde yaşanan imar skandalı, belediyenin hukuk ve şeffaflık ilkelerine ne kadar bağlı kaldığını tartışmaya açtı. 2024 yılının Ağustos ayında, Hüsne S. tarafından Kumru Belediyesi’ne sunulan ıslak imzalı dilekçeye rağmen, komşu sınır ihlaliyle inşa edilen yapıya yönelik yıkım kararı uygulanmadı.

Belediye, aldığı kararı neden hayata geçirmiyor? Hukuk güçlüden yana mı işliyor?

Hukuksuz İnşaat: 3 ve 5 Metre Kuralı Yok Sayıldı!

Kumru ilçesine bağlı Çavdar Mahallesi'nde bulunan 505/4 parsel numaralı tarlada, Mustafa A. isimli şahıs, komşu sınır ihlali yaparak iki katlı bir bina inşa etti. Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesine göre, komşu parseller arasında en az 3 metre, köy yolları ile yapılar arasında ise en az 5 metre mesafe olması gerekiyor. Ancak bu temel kurallar açıkça ihlal edildi.

Bu durumda şu sorular akıllara geliyor:
✅ Kumru Belediyesi, bu yasadışı yapıya nasıl ruhsat verdi?
✅ Eğer ruhsat vermediyse, kaçak yapı neden hâlâ yerinde duruyor?

Hüsne S.’nin Hukuki Mücadelesi ve Belediyenin Oyalama Taktiği

Hüsne S., 7 Şubat 2025 tarihinde tekrar Kumru Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nü arayarak yıkım kararının neden uygulanmadığını sordu. Ancak aldığı yanıt, hukuksuzluğun ve keyfi yönetimin en bariz örneklerinden biri oldu.

Fen İşleri Müdürlüğü memurlarından F.E., yıkım kararının süresinin dolduğunu ve Hüsne S.'nin yeni bir dilekçe vermesi gerektiğini söyledi. Ancak, hukukta yıkım kararlarının zaman aşımına uğraması gibi bir durum söz konusu değil.

Daha da çarpıcı olan ise belediyenin, Hüsne S.'nin bizzat Kumru’ya gelerek Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf A. ile görüşmesi gerektiğini söylemesi oldu. Mail yoluyla yapılan başvuruların dikkate alınacağını, ancak sürecin çok yavaş ilerleyeceğini belirttiler. (Hüsne S. İzmir’de ikamet ettiğini dile getirdi.)

Bu ifadeler, belediyenin hukuku keyfi şekilde işlediğinin ve vatandaşları oyalayarak mağdur ettiğinin açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Belediye Neden Görevini Yapmıyor?

Hüsne S.’nin dilekçesine rağmen yıkım kararının uygulanmaması, belediyenin yasalar karşısındaki duruşunu sorgulatıyor. Olayın ardından şu sorular gündeme geliyor:

✅ Belediye neden alınan yıkım kararını uygulamıyor?
✅ Kaçak yapıya nasıl göz yumuldu?
✅ Yetkililer bu yapılaşmaya kim ya da kimler adına izin verdi?
✅ Belediyenin yıkım sürecini uzatma çabası hangi gerekçeye dayanıyor?

Eğer bu olayda bir rant ilişkisi yoksa, belediyenin süreci hızlandırarak kamuoyuna net bir açıklama yapması gerekiyor. Aksi takdirde bu durum, hukukun sadece güçlüler için işlediği, vatandaşın hakkının hiçe sayıldığı bir skandal olarak kayıtlara geçecek.

Şeffaflık ve Adalet Talebi!

Yaşanan bu gelişmeler, yalnızca Hüsne S.’yi değil, aynı zamanda kamu düzenini ve hukukun üstünlüğünü de zedeliyor. Eğer yetkililer bu sorulara tatmin edici bir cevap vermezse, Kumru Belediyesi’nin hukuku çiğneyen bir yönetim anlayışına sahip olduğu yönündeki iddialar daha da güçlenecek.

Vatandaşlar soruyor:
“Belediye kaçak yapıları neden koruyor?”
Yetkililer cevap verecek mi? Yoksa bu olay da üstü kapatılan skandallardan biri mi olacak?

Hukukun üstünlüğünü savunan herkes, bu soruların yanıtını bekliyor!

ORDU (UHA) - AYDAN YALÇIN